Oyuncak seçiminde bilinçli miyiz?
Oyuncak seçiminde bilinçli miyiz? Çocuklar, ayakta oldukları zamanların büyük bir bölümünü oyun ve oyuncakları ile geçirmektedirler. Ancak, yaşları gereği sağlık kurallarını göz önüne almadıklarından, bilinçli oyuncak secimi yapılmadığında, ebeveynleri ve eğiticileri tarafından gerekli tedbirler alınmadığında çeşitli sağlık sorunlarının da tehdidi altında kalırl
Oyuncak seçiminde bilinçli miyiz? Çocuklar, ayakta oldukları zamanların büyük bir bölümünü oyun ve oyuncakları ile geçirmektedirler. Ancak, yaşları gereği sağlık kurallarını göz önüne almadıklarından, bilinçli oyuncak secimi yapılmadığında, ebeveynleri ve eğiticileri tarafından gerekli tedbirler alınmadığında çeşitli sağlık sorunlarının da tehdidi altında kalırlar.
Bu nedenle gerek eğitim kurumları, gerekse evler için oyuncak seçerken malzeme ve form acısından en az sağlık sorunu riski çıkaracak oyuncak türlerini seçmek gerekir. Genel anlamda oyuncak yapımında kullanılan malzemeler göz önüne alındığı zaman ağırlıkla çağdaş bir malzeme olan plastik kullanılmakla birlikte hemen her tur malzeme tercih edilebilmektedir. Bu durumda oyuncak seçerken satın alma kararında malzemeyi ön şart olarak koymak yerine, oyuncak yapımında kullanılan malzemenin sağlığa olan etkisinin göz önüne alınması gerekmektedir. Bu acıdan bakıldığında; geri dönüşümlü, 70-80 ᵒC gibi doğal olarak ulaşılabilen sıcaklıklarda yapısı bozulmayan ve nispeten sert plastik türleri, kesme veya şekillendirme anında toz yapmayan kâğıt veya bez türleri, ekstraktif acısından zengin olmayan, kıymık yapmayan ve kolaylıkla deforme olmayacak bir sertlik değerine sahip kurutulmuş ahşap malzeme oyuncak yapımında kullanılabilir. Metallerde ise hafif olanlar tercih edilmeli, pas yapma ve radyoaktivite özellikli olanlar direkt olarak kullanılmamalıdır. Kullanılan malzeme ne olursa olsun oyuncağın hatları mutlaka yuvarlatılmış olmalı keskin kenarlı hatlara hiçbir şekilde yer verilmemelidir.
Oyuncağın beğenilip beğenilmemesinde veya o oyuncakla oynanıp oynanmamasında renk önemli bir faktör olarak görülmektedir.
Okul öncesi çocuklardan kızlar, oynadıkları oyuncaklarda veya bulundukları ortamdaki donatı elemanlarında en çok pembeyi tercih ederlerken erkekler kırmızıyı tercih etmektedirler. Mavi, sarı ve kırmızı kızlar tarafından en fazla tercih edilen diğer renkler olup, erkekler mavi mor ve sarıyı alternatif olarak öne çıkarmaktadırlar. Ayrıca kızlar tarafından hiç tercih edilmeyen siyah renge erkekler önemli oranda ilgi gösterebilmektedirler. Bu araştırma anketinden elde edilen sonuçlar oyuncak üretiminde yaygın olarak kullanılan turuncu ve yeşil renklere olan ilginin oldukça az olduğunu göstermektedir. Buna göre, kız çocuklar için tasarlanan oyun malzemelerinde pembeye yer vermek yerinde bir secim olacaktır. Erkek çocuk oyuncaklarında ise, yıllardır öne çıkan mavi tonlarının yanında, kırmızı rengin kullanılması da düşünülebilir. Erkek çocuklarda, bu ankete göre en çok tercih edilen rengin kırmızı olması, bu rengin kullanımının arttırılabileceğini göstermektedir. Tercihler, ortak oyun malzemelerinde mavi ve mor tonlarının da kullanılabileceğini göstermektedir. Gerek çocuk gelişimi, gerekse tasarım alanında oldukça önemli rol oynayan bu secimler, oyun döneminde gözden geçirilmeli ve çocuklara uygun ürünler, çocukların tercihleri doğrultusunda üretilmelidir. Çocukların hayallerine ortak olmak, aynı renkleri ve formları hayal etmek ve bu tercihleri malzemeler ile yansıtmakla mümkün olacaktır oyun malzemelerinde pembeye yer vermek yerinde bir secim olacaktır. Erkek çocuk oyuncaklarında ise, yıllardır öne çıkan mavi tonlarının yanında, kırmızı rengin kullanılması da düşünülebilir.
Erkek çocuklarda, bu ankete göre en çok tercih edilen rengin kırmızı olması, bu rengin kullanımının arttırılabileceğini göstermektedir. Tercihler, ortak oyun malzemelerinde mavi ve mor tonlarının da kullanılabileceğini göstermektedir. Gerek çocuk gelişimi, gerekse tasarım alanında oldukça önemli rol oynayan bu secimler, oyun döneminde gözden geçirilmeli ve çocuklara uygun ürünler, çocukların tercihleri doğrultusunda üretilmelidir. Çocukların hayallerine ortak olmak, aynı renkleri ve formları hayal etmek ve bu tercihleri malzemeler ile yansıtmakla mümkün olacaktır.
Çocuklar için oyuncak alırken uyulması gereken bazı esaslar vardır. Bunlar da su şekilde sıralanabilirler:
1 – Çocukların yaşı: Oyuncak genellikle belli bir çocuk için seçilmelidir. Çocuklar her yasta değişik gelisiim düzeyi gösterirler. Gerçi bir yas grubundaki bütün çocuklar aynı gelişim düzeyini göstermezler. Çok atik veya yavaş hareket edenler, sakin ve hayat dolu, güçlü – kaba ve ince – çıtkırıldım, hassas – duygulu ve güçlü-iriyarı çocuklar aynı yas grubu içinde bulunabilirler. Aynı yastaki çocuklar aynı ilgileri de duyacak değillerdir. Ama gene de yaslar, aşağı yukarı bir gelişim düzeylini gösterirler ve oyuncak alırken çocuğun yasma uygun oyuncak almak gerekir. 6-7 yasındaki çocukların becerilerini gerektirecek bir oyuncağı iki yasındaki bir çocuğa vermek hiç de uygun değildir. Çocuklar bazı oyuncakları reddederler, kesinlikle o oyuncakla oynamak istemezler veya istenilen biçimde oynamak istemezler. Bazı oyuncakları da başlangıçta istedikleri halde, az sonra bu onlar için can sıkıcı bir oyuncak olur. Çocukların bu oyuncaklarla oynamaları hususunda üstelememek gerekir. Yas gruplarına göre çocukların ne tür oyuncaklarla oynayabilecekleri hususunda, ikinci yazımızda ayrıntılı bilgi verilecektir.
2 – Oyuncaklar çocukların hayal güçlerini geliştirici olmalıdır: Küçük çocukların oyunları geliştirebildiği gibi büyük oranda hayal güçlerine dayanır. Hayal gücü ile çocuk bir oyuncaktan çok çeşitli oyunlar pek çok şeyi de gene o güç sayesinde oyuncak haline getirir.
Alınacak oyuncak, çocuğun hayal gücünü geliştirip ona çeşitli oyun imkânları sunan cinsten olmalıdır. Özellikte son zamanlarda konuşan, uyuyan, ağlayan bebekler, kurmalı veya çocukların pratik çalışmalarına engel olup onları pasifliğe iten otomatik oyuncaklar çocukların fikir ve buluşbolluğuna engel olur, daraltır, hiç olmazsa rahatsız edici bir etki yaparlar. Bu oyuncakların birkaç çeşit olarak yaptıkları monoton hareketler ve konuşmalar, hayal gücünün onlara yükleyeceği pek çok role engel olurlar. Sürekli gülen yüzlere sahip bir oyuncak, oyun içinde çeşitli üzüntülü durumlar geldiğinde vs. oyunun birliğini bozar. Ama sade yüzlü bir oyuncağa çocuk her türlü ifadeyi yakıştırabilir
3- Oyuncaklar çocuğun çevre deneyimlerine ve tecrübelerine uygun olmalıdır: Hiç trene binmemiş bir çocuğa tam otomatik tren oyuncağı alıp istasyon yönetim cihazlarının basına oturtmak doğru mudur? Hiç çiftlik görmemiş bir çocuğu da çiftlik kâhyası yapmak keza! Evet, televizyonda çocuk her şeyi görmektedir; kitaplarda, dergilerde, sınamalarda bütün dünyanın yasayışını seyretmekte, öğrenmektedir. Ama oyun, görme ve okuma üzerine kurulamaz. Çocuk oyunları, hayat tecrübeleri üzerine kurulur. Televizyon ve sinemada gördükleri, dergi ve kitaplarda okudukları çocuklarda yüzeysel, geçici ve tehlikeli bazı “taklit”lere yol açarlar. Çocuklar bunlardan kendi hayal güçlerini kullanarak yeni oyunlara geçemezler. Özellikle karmaşık oyuncaklar alınırken, çocukların hayat tecrübelerine uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
4 – Oyuncak yeni oyun kolaylıkları ve imkânları yaratmalıdır: Bir oyuncak ya kendiliğinden çok yönlü kullanmaya elverişlidir, ya da belli bir oyuncak grubu içindeki yerini doldurur. Çocuğun oyun kurabilmesi bakımından oyun odasındaki oyuncaklar arasında bir uyum olması gerekir. El arabaları, inşaat kütükleri ve diğer malzemeler, römorklu oyuncaklar, mobilyalar vs. bir grubu; bebek takımları, salıncaklar, ev âletleri oyuncakları vs. bir grubu; trenler, demiryolları, taksiler, köprüler, trafik işaretleri vs., bir başka grubu oluştururlar. Oyuncak alımın da çocuğun oyun kurma gruplarındaki yeri düşünülerek de bir seçme yapılmalıdır.
5- Oyuncağın yapıldığı madde: Eskiden oyuncaklar bezlerden, tahtadan, kâğıt ve madenlerden yapılıyordu. Şimdi ise plastik, sınırsız denilebilecek şekil ve renk alma yeteneği ile oyuncak sanayinde büyük bir değişiklik yapmıştır Esas olarak iyi veya kötü madde yoktur, ancak bu maddelerden iyi veya kötü yapılmışoyuncaklar vardır. Ama gene de oyuncağın maddesine ve maddesinin kalitesine dikkat etmek gerektir. Çok küçük çocuklara madenden yapılmış sert veya tüylü pelüş oyuncaklar verilmemelidir. Kâğıt türlerinden yapılan oyuncakların dayanabilme sınırları araştırılmalıdır. Plastikte ise sekil ve renk çeşitliliği kadar kalite çeşitliliği de vardır. Çok sert, hemen kırılabilir plastik de vardır; çok yumuşak sıcaktan hemen eriyen plastik de vardır. Bezlerde, ağaçlarda, madenlerde… her oyuncak malzemesinde kalite farkları vardır. Pahalı da olsa sağlığa uygun, kullanışlı, ömürlü, iyi kalite seçilmelidir.
6- Oyuncakların büyüklükleri, şekilleri ve renkleri çocuk psikolojisine uygun olmalıdır: Çocuklar canlı, çekici renkleri tercih ederler; gri bir top yerine kırmızı bir top gibi.. Veçocuklar kendilerini yoracak karmakarışık renkler yerine, birkaç renkte sade olarak boyanmışoyuncakları seçerler. Oyuncakların büyüklükleri de çocuk dünyasına uygun olmalıdır. Büyükbir tahta demiryolu, büyük bir top, çok büyük ayı oyuncaklar, bebekler.. hem pahalıdır, hemde çocukların her yere rahatça götürebilmelerine uygun değildir. Daha önemlisi çocuklaroyuncakları rahatça kavrayabilmeli, ona istedikleri gibi muamele edebilmelidirler.Karikatürleştirilmiş oyuncaklardan kaçınmalı, mümkün olduğu kadar gerçek hayatınminyatürü oyuncaklar alınmalıdır. Oyuncak çocukların hayal güçlerini ve oyunlarını belirleyen en önemli etmenlerden biri olduğu için, gerçeği pek saptırmamalıdır. Hayvanların komik bir biçimde oyuncaklaştırılması çocuklarda hayvanlar dünyası hakkında yanlış görüşler meydana getirir. Aşırı derecede karmakarışık boyanmış inşaat malzemeleri yapı yapmayı güçleştirir. Oyuncakların şekilleri ve renkleri çocukların hafızalarını, dikkatlerini yormayacak biçimde olmalıdır.
7- Oyuncağın oyun imkânları sunabilme kapasitesi: Oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Tek taraflı oyuncaklar ne kadar büyük, güzel, sağlam vs. olsalar, bir oyuncak olarak verimsiz işlev görürler. Oyun sevinci, oyun başarısı biraz da oyun malzemelerinin bir araya gelerek bir oyun oluşturma niteliklerine, yani oyun imkânlarına bağlıdır, inşaat oyunlarında az malzeme oyun sevincini gevşetir. Çocuğun elinde çok sayıda ve çeşitli yapı malzemesi olmalıdır. Basit bir çok bebek yerline, etrafında bir sürü oyun kurucu malzemesi olan tek bir bebek daha iyidir. Çocuğun önüne seksen çeşit boya koyup, eline bir kaç kâğıt vermek de doğru değildir. Boya çeşidi az da olsa olur ama çok miktarda kâğıt olmalıdır.
8- Oyuncağın yapısı ve işleyişi çocukların anlayacağı cinsten olmalıdır: Küçük çocuklarda önüne geçilmez bir inceleme ve öğrenme hırsı vardır. Ellerine verilen her oyuncağı inceden inceye kontrol eder ve anlayamazlarsa tahrip ederler. Aslında oyuncakların teknik bağlantıları çocuklar için dış modelden daha önemlidir. dış görünüş çocuğun çok kısa bir süre ilgisini çeker, ondan sonra çocuk oyuncağın isleyişini anlamaya çalışır. Onun için mekanizma çocuklar için karışık olmamalı, gözle görülebilir, anlaşılabilir olmalıdır. İsleyisi çok karışık, anlaşılamamış olan oyuncak çocuk tarafından ne yapılıp sökülecek veya kırılacaktır. Bunlara gücü yetmiyorsa ilgisi azalacak ve hatta onu sevmeyecektir. Ancak teknik bağlantıları daha önceden anlamış olan çocuklar, bu tür oyuncaklarla kırmadan seve seve oynarlar
9- Dayanıklılık: Bazı oyuncaklar güzeldir ama ince zayıf taraflarından kırılıverirler. Burada çocuk suçsuzdur ama, gene de üzülür. Oyuncağın -kırılmasa bile- hızla eskimesi, çocukla oyuncak arasındaki sürekli iliksiye engel olur. Çocuğa verilen oyuncaklar dayanıklı olmalıdırlar
10- Güvenlik: Çocuk düşe kalka büyür. Çocukların günlük çevresi bir çok keskin kenar ve köselerle doludur, çocuk her an bir şeye takılarak düşebilir; kapıda, dolaplarda, çekmecelerde parmakları kısılabilir. Ne zaman ne olacağı bilinmez. Her tehlikeye karsı aşırı önlemler almak da doğru değildir, fakat ciddî tehlikelere de engel olunmalıdır. Bu husus çevre açısından olduğu gibi, oyuncaklar açısından da gözetilmelidir. Özellikle tehlikeyi tanımayan ve ondan sakınmayan bebeklerin oyuncaklarının yapım ve seçimlerinde buna dikkat edilmelidir. Evde küçük bebekler varsa, oradaki büyük çocukların oyuncaklarına bile dikkat edilmelidir. Ayrıca her yastaki çocuğun belli bir tecrübesi, tehlikelere karsı vaziyet almada belli bir tutumları vardır. Bir testere, bir çekiç, bir sıcak ütü her yastaki çocuklara verilmez. Oyuncak yaparken, satarken ve bunlarla oynarken çocukların güvenliği konusu üreticiler, anne-babalar ve bakıcılarla imalatçıların üzerinde duracakları en önemli konulardan biridir. Bu hususta bazı ülkeler, yasalarla belirlenmiş güvenlik önlemleri koymaktadırlar.
11- Fiyat: Esasen her fiyata iyi oyuncak vardır ama oyuncağın psiko-pedagojik yönlerinden ve kalitesinden anlamak gerekir. Oyuncağın fiyatı kalitesine, oyun imkânları yaratma kapasitesine ve dayanıklılığına göre belirlenmelidir. Ucuz ve yukarıdaki nitelikleri olmayan oyuncakların bir değeri olmadığı gibi, çok pahalı ve çocuğun seviyesinin, kullanımının Üzerindeki oyuncakların da değeri yoktur. Oyuncak seçiminde bu hususun da göz önüne alınması gerekir.
CİNSİYETE GÖRE OYUNCAK SEÇİMİ
Okulöncesi dönemde çocuğun hayal gücünü geliştiren oyuncaklar cinsiyete göre farklılaşabilir. Kız çocuklar için evcilik köşesinde bebek oyuncakların önemli olmasına karşılık, bakkalcılık köşesinde erkek çocukların teraziye ihtiyacı olabilir. Kızlar ev ile ilgili oyuncaklardan, kitaplardan hoşlanırlarken, erkekler futbol topu, oyuncak tüfek, tabanca, küçük otolar, tren, kurulup sökülebilen makineler, Legolar ve hikaye kitaplarını tercih edebilirler. Top gibi bazı oyuncaklar ise her iki cinsiyetten çocuğun da ilgisini çektiği bilinmektedir (Yavuzer 2004 s.65; Poyraz 2003 s.60).
Çocukların oyuncak seçimlerinde cinsiyete özgü öğeleri dikkate aldıkları görülmektedir. Martin (1995, s.1454) okul öncesi dönemdeki çocukların kendileri ve başkalarının oyuncak seçimleri hakkında yorum yapmaları istendiğinde, çocukların kendileri ve diğer çocukların oyuncak seçimleri hakkında karar verme yolu olarak hem cinsiyet etiketini, hem de cinsiyete dayalı eşleştirmeyi kullandıkları sonucuna ulaşmıştır. Alexander ve Hines (2002, s. 474) ve Tuzcuoğlu vd. (2006 s.455) tarafından yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmış olup çocukların oyuncak tercihlerinin cinsiyetlerine göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Çocuklar oyuncak seçiminde cinsiyet ayrımına dikkat etmeyi kendi başına karar verebilirken, bazen bu durum çocuğun anne ve babasının yönlendirmeleriyle de oluşabilmektedir. Oyuncak seçiminde ebeveynlerin etkisi birçok araştırmacı tarafından incelenen bir konudur. Peter ve Tiffany (1984, s.215) çalışmalarında, erkeklerin daha sıklıkla kas gücüne dayalı nesneleri seçtiği, kız çocuklarının kadınsı oyuncaklarla oynadıkları, çocuğun oyuncak seçiminin önemli derecede ana babanın oyuncak seçimi ile ilişkili olduğu, bununla birlikte ana babanın oyuncak seçiminin cinsiyet rol sınıflandırması ile ilgili olduğu sonuçlarına ulaşmışlardır. Caldera vd. (1989, s.74-75) ebeveynlerin çocuklarını belirli bir cinsiyete yönelik oyuncaklarla oynamaya teşvik edip etmediğini belirlemek amacıyla yaptığı çalışmada, çocukların ebeveynlerinin kontrolü altındayken kendi cinsiyetine yönelik olan oyuncaklarla daha çok oynadıklarını tespit etmiştir. Bununla birlikte ellerinde başka hiçbir alternatif oyuncak olmamasına ve ebeveynlerin etkisi kontrol edilmesine rağmen yeni yürümeye başlayan çocukların kendi cinsiyetlerine göre üretilmiş oyuncaklara göre karşı cinse yönelik olan oyuncaklarla daha az ilgilendikleri sonucuna da ulaşmışlardır.(oyuncaksitesi)

OYUNCAKHABER
Yoruma kapalı.